
Türkiye Komünist Partisi 100 yaşında. 1920 den bu yana sürmekte olan eşitlik ve özgürlük mücadelesinin bugünkü neferleri olarak biz Türkiye Komünist Partisi üyeleri sevgili ülkemizi aydınlığa çıkartmak konusundaki kararlığımızı bir kez daha vurgulamak istiyoruz.
Türkiye Komünist Partisine kişisel ikbal ya da çıkar beklentisi ile katılmadık. Kimse bizi zorlamadı, özgür irademizle emekçi halkın kurtuluşu için elimizden geleni yapmayı tercih ettik. Yoksulluğun, işsizliğin, açlığın, sömürünün, cehaletin, eşitsizliğinin, ayrımcılığın, savaşların, kadın cinayetlerinin olmadığı bir dünya için mücadele, yalnızca başkalarının iyiliği için değil, kendimiz içinde gerekli. Her birimiz aynı zorlukları yaşıyor, aynı karanlığın baskısını hissediyoruz.
Farkımız örgütlü olmamız. “Birlikten kuvvet doğar” sözünün anlamını TKP ye katıldığımız andan itibaren daha iyi kavradık. Burada herhangi bir birlikten değil, ilkeli, tutarlı, doğrultusu belli bir birlikten söz ediyoruz. Türkiye Komünist Partisi nin belki de en büyük erdemi yalpalamaması, bir gün öyle bir gün böyle dememesi, üyelerini ve dostlarını şaşkına çevirip zor durumda bırakmamasıdır.
Bizler 100 yaşındaki partimize güveniyoruz. Kendimizi sürekli geliştirmeye, örnek birer komünist olmaya çalışıyoruz. Örnek bir komünist her şeyden önce örnek bir insandır. Hiç birimiz mükemmel değiliz, sadece ve sadece yaşamımızı anlamlı kılan değerlere uygun davranmaya çalışıyoruz. Yardımlaşma, dayanışma, iyiyi –güzeli –haklıyı savunma, yurt ve insan sevgisi, gelişkin bir adalet duygusu bizi biz yapan değerlerdir. Ve bir de hiç değişmeyecek bir amacımız var. Komünizmi kurmak.
Bir bölümümüz komünizmin ne olduğunu bilmeden, mevcut düzenin sürmesinde çıkarı olan para babalarının ve emperyalistlerin yalan ve çarpıtmalarının yıllarca peşinden gittik. Komünizmin kötü bir şey olduğuna, vatan hainliği anlamına geldiğine inandık. Sonra gördük ki, bu çamuru atanların derdi kendi kasalarının dolması. İnsanların eşitliğini istemeyenler, adaletsizlikten nemalananlar komünizm hakkında devamlı yalanlar söyleyerek insanların gerçekleri görmesini engellemeye çalışıyorlar. En komiği de “vatan hainliği” suçlaması. Yakın tarihe bakıldığında Türkiye de ve dünyanın her yerinde yabancı işgale ve emperyalizme karşı mücadelede komünistlerin en ön safta olduğu hemen görülür. Komünistler yurtseverdir. Vatan haini ise NATO culardır, yurdumuzu yağmalayanlar, uluslararası tekellere talan ettirenlerdir.
Anlımız ak. 1920 yılında halkımızın değerli temsilcileri Türkiye Komünist Partisi ni kurarken kişisel hesaplarla değil, emekçi halka karşı sorumlulukla hareket ediyorlardı. Bu gün bizin için de aynısı geçerli. Emperyalizme, sömürücülere ve gericiliğe karşı akılla, kararlılıkla, cesaretle ve örgütlü gücümüzle duracağız.
Partimiz de Türkiye yi bağımsız, egemen, kalkınmış, refah içinde bir ülkeye dönüştürecek birikim fazlasıyla var. TKP liler ve dostları arasında bilim, sanat ve siyaset alanında son derece yetkin olan kişiler yer alıyor. Saflarımıza her gün yeni arkadaşlarımız, yoldaşlarımız katılıyor. TKP li gençlere yalnızca iyi birer TKP li olmaları değil, aynı zamanda iyi birer yurttaş olarak yetişmeleri de öğütleniyor. Çünkü bir iddiamız var. Türkiye yi insanlarımızın terk etmek istediği bir ülke olmaktan çıkarıp yaşanası bir yurda döndürmek istiyoruz.
Bunun için çabalarken elbette zaman zaman istemeden hata yapacağız ama hatalarımızı hızla telafi edecek, düzeltecek sorumluluk duygusuyla hareket edeceğiz. İçimizde çıkarcıları, yalancıları, yanlış yapmakta ısrar edenleri, yurt ve insan sevgisinden uzaklaşanları barındırmayacağız.
Biz TKP liyiz, 100 yaşındayız. Ülkesi için kaygı duyan herkesi eşitlik ve özgürlük mücadelesine katılmaya çağırıyoruz.
Seni düşünüyorum
Türkiye Komünist Partisi
T.K.P.m benim
seni düşünüyorum.
Sen dünümüz, bugünümüz, yarınımızsın,
en büyük ustalığımız,
en ince hünerimizsin.
Sen aklımız, yüreğimiz ve yumruğumuzsun.
Dünyada bir anılır şanlı soyun var
Sen küçük kardeşisin V.K.P.(B) nin.
Sen bana bugün
Mübarek alnındaki yara yerinle
ve işçi bileklerinde zincir izleriyle göründün.
yürüyorsun dimdik, pırıl pırıl .
Ömrümde yalnız seninle
ve senin safında olmakla övündüm.
(Nazım Hikmet in “ Seni Düşünüyorum” şiirinden alınmıştır)


